Yeni Albümler - 9

Fransız Öpücüğü
-
Aa
+
a
a
a

Fransız Öpücüğü'nde bu hafta, yakın dönemde satışa sunulan Fransızca albümlerden seçtiğimiz parçaları dinledik. Programda; Gauvain Sers, Slimane ve Malik Djoudi gibi genç isimlerin yanı sıra Hubert-Félix Thiéfaine, Salvatore Adamo ve Yves Jamait gibi tecrübeli sanatçılara da yer verdik.

1975 doğumlu Constance Verluca’nın ikinci albümü "Longtemps" piyasaya geçen hafta çıkmıştı. Programın açılışını bu albümle aynı ismi taşıyan parçayla yaptık bu hafta. Fransız pop & rock müziğinin önde gelen isimlerinden Hubert Felix Thiéfaine, kariyerine yetmişli yıllarda başlamıştı. İlham kaynakları arasında Tom Waits, Bob Dylan, Lou Reed ve Léo Ferré gibi isimler bulunan Thiéfaine, özellikle seksenli yıllarda yazdığı parçalarda uyuşturucunun da etkisiyle, hayalle gerçek arasında mekik dokuyordu. Hatta o dönem bir ara aşırı dozdan öldüğü dedikoduları da çıkmıştı ama sonrasında hayatını düzene koydu ve özellikle kendisiyle benzer bir ses rengine sahip olan Alain Bashung’un ölümünden sonra Fransız alternatif rock müziğinin en tecrübeli temsilcilerinden biri olarak kaldı. Kariyerinin büyük bölümünde medya tarafından görmezden gelinen sanatçının son birkaç yıldır radyo ve televizyonlarda daha fazla yer aldığını da eklemek gerekir. Bu yıl kariyerinin kırkıncı yılını bir canlı performans albümüyle kutlayan Thiéfaine, bu albümde 1982 tarihli Altın Plak ödüllü “Soleil cherche futur” adlı çalışmasında  bulunan Lorelei Sébasto Cha adlı parçaya da yer verdi. Sanatçı şarkıda özetle, Lorelei adında bir kadına kendini terk etmemesi için yalvarıyor ama bu aynı zamanda metaforlarla dolu oldukça gizemli bir parça ve Thiéfaine’in tüm şarkılarında olduğu gibi benzersiz sözlere sahip. Örneğin şu dizeler yer alıyor şarkıda:

“Depresyon yamyam yüreklerimizin iplerini çözdü / Tüm Shakespeare’lerin öldüğü bu hüzünlü dramın içinde / Bu yıldız siyahında derimizin kırmızısı / Deri ceketlerimizin iç yüzünde arzularımızın kırmızısı...

Ve sana geri gel şimdi sıra bende diyorum / Sana bir Galapagos seyahati hediye etmek için /  Ve sana geri gel gidiyoruz sevgilim diyorum /  Albatros kanatlarımıza güneşi yeniden yapıştırmak için...”
 

Müzikle yetmişli yılların ortasında, bir lise öğrencisiyken ilgilenmeye başlamasına karşın ilk albümünü 2003 yılında yayınlama şansı bulan Yves Jamait,  ilk dinleyişte akıllara Allain Leprest, Maxime LeForestier ve Charles Aznavour gibi ustaları getiriyor. Kafasından çıkarmadığı kasketi ve sahnedeki gösterişten uzak performansıyla da sanki ellili yıllardan fırlayıp gelmiş gibi duran sanatçı yeni stüdyo albümü "Mon totem"i 2018’in Ekim ayında piyasaya sürdü, on üç şarkıdan oluşan bu çalışmasının hemen ardından da yeni turnesine çıktı. Bu albümün açılış parçası olan Je crois'nın da söz ve müziği albümdeki neredeyse tüm parçalarda olduğu gibi yine kendi imzasını taşıyor. 

Müzik piyasasına yaklaşık yirmi yıl önce, Benjamin Biolay ile birlikte girip, o günden beri tarzını fazla değiştirmeden devam eden Keren Ann, ilk solo albümü “La biographie de Luka Philipsen”’i 2000 yılında piyasaya çıkarmıştı. Pop-folk tarzındaki melankolik şarkılarıyla akıllara ilk anda Françoise Hardy’yi getiren 1974 doğumlu sanatçı, aynı yıl Biolay ile birlikte, seksen üç yaşındaki Henri Salvador’un yıldızını yeniden parlatan “Chambre avec vue”’ye imza attı. Kendine Suzanne Vega, Joni Mitchell ve Philip Glass gibi isimleri örnek alan Keren Ann, zaman zaman sadece İngilizce parçalardan oluşan albümler de yayınlıyor. Geçtiğimiz Mart ayında piyasaya çıkan "Bleue" ise tamamen Fransızca şarkılardan oluşuyor ve parçaların neredeyse tümü kendi imzasını taşıyor. Bu albümde yer lalan Le gout d’inachevé adlı parçayı Amerikalı müzisyen David Byrne’le birlikte seslendirmiş Keren Ann. Parçada bir kadınla ona umutsuzca âşık olan bir adamın diyalogları yer alıyor. Bu açıdan Dalida & Alain Delon ikilisinin seslendirdiği Paroles paroles’ü de andırdığı söylenebilir. Örneğin kadın: “Eğer sizle evli olsaydım içkinize zehir koyardım" diyor adam ise: “Eğer sizle evli olsaydım onu içerdim” diye cevap veriyor ya da adam: “Eğer karım olsaydınız sizi falezlere götürürdüm” diyor kadın da alaycı bir şekilde: “Karınız olsaydım oradan atlardım” diyor. 

2013’te Paris’te; Pierre Guénard, Manu Ralambo ve Colin Russeil’in bir araya gelmesiyle kurulan Radio Elvis, dört şarkıdan oluşan ilk kısa albümünü 2014’te yayınlamıştı. 2016’da piyasaya çıkan “Les Conquêtes” adlı albümleri ise ertesi yıl düzenlenen Victoires de la Musique töreninden "En İyi Çıkış Albümü" ödülüyle ayrılmıştı. Radio Elvis’in yeni albümü “Ces garçons-là” 2018’in Kasım ayında yayınlandı. Pop-rock tarzındaki bu albüm on bir şarkıdan oluşuyor ve yine hem dinleyicilerden hem de eleştirmenlerden tam not almayı başardı. 

Gauvain Sers’in "Les oubliés" adını taşıyan ikinci stüdyo albümü 29 Mart’ta piyasaya çıkmıştı. Sesi ve şarkı sözleriyle ilk etapta akıllara Renaud’yu getiren genç sanatçı da bu benzerliği inkar etmiyor ve usta sanatçıdan da büyük destek alıyor. Albümle aynı ismi taşıyan şarkıda sağlam bir kapitalizm eleştirisi yapmış Sers. Jean-Philippe Nataf ve Jean-Christophe Urbain ikilisinden oluşan Les Innocents ise, yeni albümü "6 ½"yi geçtiğimiz Mart ayında yayınladı. Seksenli yıllarda kurulan topluluk ama 2000 yılında dağılma kararı almış, daha sonra 2012’de yeniden bir araya gelmiş ve en son 2015’te piyasaya sürdüğü "Mandarine" adlı çalışmasıyla büyük yankı uyandırmıştı. Yeni albümünün isminde Federico Fellini’nin ½ adlı filmine bir gönderme yapmış topluluk zira Fellini kendi yaşamından ilham aldığı bu filmi için "Sekiz buçuğuncu filmim" diyordu, Les innocents da 1989 tarihli Noel albümünü bir mini albüm olarak değerlendirip yeni çalışmasına "6 ½" ismini koymuş. Pop & rock türünde şarkıların yer aldığı albümden çıkan ilk single olan Apache’ın video kilibi de geçtiğimiz Şubat ayında yayınlanmıştı. 

Geçen yıl Jacques Brel’in kırkıncı ölüm yıldönümüydü, bu yıl da 8 Nisan'da usta sanatçının doksanıncı yaş günü kutlandı. Bu amaçla 5 Nisan’da, Brel'in klasikleşmiş şarkılarını farklı sanatçıların yorumladığı "Ces gens-là" adlı albüm piyasaya çıktı. Albümün kapağı da Brel’in 1966 tarihli aynı adlı albümünün kapağına benzer şekilde tasarlanmış, Brel yerine projedeki sanatçılar dâhil olmuş bu kez kapak resmine. Albümde, Fransız müziğinin tecrübeli isimlerinden Bernard Lavilliers ve Michel Jonasz'ın yanı sıra albümdeki tek İngilizce şarkı olan Ports of Amsterdam’ı yorumlayan Marianne Faithfull da yer alıyor. Caz müzisyeni Madeleine Peyroux ise Voir un ami pleurer adlı şarkıyı seslendirmiş. Bunların dışında genç sanatçılardan Zaz. Thomas Dutronc, Gauvain Sers ve Liv Del Estal gibi isimlere rastlıyoruz albümde. Albümün dikkat çeken parçalarından 1959 tarihli Ne me quitte pas, daha önce onlarca ve belki de yüzlerce farklı isim tarafından seslendirilmiş, şarkının İngilizce versiyonunu Frank Sinatra’dan Julio Iglesias’a Neil Diamond’dan geçtiğimiz günlerde hayata veda eden Scott Walker’a kadar pek çok efsanevi isim yorumlamıştı. Bu yeni albümde ise Fransız müziğinin genç yeteneklerinden Slimane seslendirmiş parçayı. 1989 doğumlu Cezayir asıllı şarkıcı, kariyerine 2016’da The Voice adlı yarışma programını kazandıktan sonra başlamış, o günden bu yana da satış rekorları kıran iki albüm yayınlamıştı.

1993 tarihli ilk albümünden bu yana çizdiği özgür hatta biraz da küstah kadın imajını günümüze dek korumayı başaran Clarika, ilk önemli çıkışını 1994’te La Rochelle’de düzenlenen geleneksel Les Francofolies festivalinde gerçekleştirmişti.  Günlük hayatı konu alan, zekice yazılmış iğneleyici şarkı sözleri ve akılda kalıcı melodileri sayesinde önemli bir hayran kitlesi edinen sanatçı.  "À la lisière" adlı yeni stüdyo albümünü 8 Mart’a yayınladı. Albümün yapımcılığını Florent Marchet ve François Poggio üstlenmiş. Şarkıların çoğunluğu da Florent Marchet & Clarika ikilisinin imzasını taşıyor yine. Albümün ilk klibi ise Même pas peur adlı parça için çekildi.

Bu ayın başında Belçika televizyonlarında ilginç bir olay yaşandı. Bu ülkede yayınlanan Hep Taxi adlı programa konuk olan Salvatore Adamo, şarkıcılık kariyerine nokta koyduğunu ve bundan böyle genç rap müzisyenlerini destekleyecek bir stüdyo kurmaya karar verdiğini açıkladı. Bunun kanıtı olarak da en sevilen şarkılarından olan Les filles du bord de mer’i hip hop şarkıcısı Eddy Ape ile birlikte yorumladı. Kısa süre sonra bunun bir 1 Nisan şakası olduğu anlaşıldı ama şarkının bu yeni versiyonu öylesine beğenildi ki, ikili geçtiğimiz hafta bunu kaydedip tüm müzik platformlarında yayınladılar. 1964 tarihli bu parçayı Adamo şarkıyı daha önce Belçikalı bir başka meslektaşı Arno’yla da yorumlamıştı. Usta sanatçı, bu yeni versiyonda da ona selam göndermeyi ihmal etmemiş.

Christophe, William Sheller ya da Sébastien Tellier gibi kendine fazla güveni olmayan bir romantik imajı yaratan Malik Djoudi, sesi ve müzik tarzıyla da akıllara M yani Mathieu Chedid’i getirse de ona kıyasla poptan çok elektronik müziğe yakın olduğu söylenebilir. İlk albümünü 2017’de yayınlayan sanatçının ikinci albümü "Tempéraments" da geçtiğimiz 29 Mart’ta çıktı piyasaya. Albümden çıkan ikinci single olan Belles sueurs'ün video kilibi, Şubat ayının sonlarına doğru yayınlanmıştı.

Şarkıcı / YorumcuParça AdıAlbüm AdıSüre
Contance Verluca Longtemps Longtemps 3:25
Hubert-Félix Thiéfiane Lorelei Sébasto Cha 40 ans de chansons sur scène 4:09
Yves Jamait Je crois Mon totem 4:07
Keren Ann & David Byrne Le goût d'inachevé Bleue 3:56
Radio Elvis Ces garçons-là Ces garçons-là 4:04
Gauvain Sers Les Oubliés Les Oubliés 3:33
Les Innocents Quand la nuit tombe 6 ½ 3:16
Slimane Ne me quitte pas Brel - Ces gens-là 3:49
Clarika Même pas peur À la lisière 3:23
Salvatore Adamo & Eddy Ape Les filles du bord de mer Les filles du bord de mer 2:56
Malik Djoudi Belles sueurs Tempéraments 3:25